2006 Yılında verilen bir mücadele
GÜNDEMBu akşam KKTC milli takımının maçı var. Yurt dışında olduğum için izleyemeyeceğim. Lakin bir hatıramı anlatmadan da geçemeyeceğim. 2006 yılında Kırgızistanda görevliydim. Çok ciddi bir altyapı çalışması yaptım.
Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş beraberinde bir heyetle Bişkeke gelecekti. Gerekli randevuları alıp programı hazırladım. Bakanlık Koordinatörü Kemal Deveci beni İstanbuldan aradı. "Erhan Sayın Bakan diyor ki Kırgızistan'a KKTC pasaportları ile gireceğiz. Giremezsek aynı uçakla geri döneceğiz". "Kemal şakamı yapıyorsun. Burada resmi daireler kapandı. Bu saatte kimi bulur KKTC pasaportlarına izin alırım" dedim. "Vallaha Bakan yanımda. Yemin ediyor, geri döneriz diyor " dedi ve telefonu kapadı.
Bir kaç saatim vardı ve her yer kapalı idi. Zorlukla yetkililere ulaştım.izin kağıdını bazı yetkililerin evlerine giderek imzalattım. Uçak Manas Havaalanına inerken ben de KKTC pasaportlarına giriş iznini almıştım.
Bu ziyaretin sürpriz tarafı şuydu. Sayın Bakan dönerken beraberinde KIRGIZİSTAN Spor Bakanı, Federasyon Başkanı Milli Futbol ve Basketbol takımları ile Kıbrısa gidecek orada hem futbol hem de basketbol maçları yapılacaktı. Böylece KKTC tarihinde ilk defa FİFA ve FİBA ülkesi bir takımla milli maçlar yapacaktı.
Operasyonu çok gizli tutuyorduk. O dönemde Rum tarafı, Rus ve Alman Büyükelçilikleri ve AB nin Orta Asya Koordinatörü Van Der Meer vasıtası ile Kırgızistan üzerinde çok ciddi bir baskı yürütüyordu.
Kırgız Spor Bakanı Assanov bana çok değer veren bir arkadaşımdı. "Size uygulanan bu spor ambargosunu delmek bana nasip olacak Erhan Mirza" diyordu sürekli.
Neticede Heyetimiz KKTC pasaportları ile Kırgızistana girdi. Heyetimizi karşılayan TC Büyükelçisi Serpil Alpman hanım izin aldığımızı bilmediği için, "Mümkün değil. KKTC pasaportlarını kabul etmeyecekler. Skandal olacak" diyordu.
KKTC Pasaportları ile girildi. Çok önemli temaslar yapıldı. Denktaş, şu anda Kırgızistan'da cumhurbaşkanı olan Atambayev ile görüştü.
Günün sonunda her türlü baskı ve tehdide rağmen, Kırgızistan Milli takımları KKTC ye gitti. Ben Bişkek'te kaldım.
Maçlar yapıldı ve Kırgız kafilesi Bişkeke döndü. Onlar Kıbrısta iken Bişkek'te kıyametler kopmuştu. Her taraftan Nota yağıyordu.
Asanov'u ziyaret edip izlenimlerini almak istedim. Beni gülerek karşıladı. "Erhan Mirza beni aldattın" dedi. "Hayırdır Sayın Bakanım" dedim.
"Erhan Mirza ben zannettim ki Kıbrıs halkı ambargolardan yılmış. Milli maç yapmayı hasretle bekliyor. Maçlarımızı boş türbinlere oynadık. Anladım ki siz, ambargoların edebiyatını seviyorsunuz"
Gerçekten bozulmuştum. Gelen baskıların yapılan eleştirilerin boyutu o kadar artmıştı ki Assanov bir basın toplantısı yaparak eleştirilere cevap vermek zorunda kalmıştı.
Basın toplantısında beni de yanına oturttu. İlk soru bir Rus gazeteciden geldi. "Gelen Notalara ne cevap vereceksiniz?"
Cevap muhteşemdi;" O Notalarla müzik yapacağım. Burası bağımsız bir ülke. Kimse bize ne yapacağımızı veya ne yapamayacağımızı söyleyemez"
Güzel günlerdi. Şimdi adını bile duymadığım bir ülke ile milli maç yapacağız. Önemli değil. Başlangıç için iyi bir adım.
İlginizi Çekebilir