İzlenen yol tavizkar ve teslimiyetçidir.
GÜNDEMUBP Genel Başkan Adayı Zorlu Töre Kıbrıs müzakere sürecinde izlenen yolun tavizkar ve teslimiyetçi olduğunu savunarak, Cumhurbaşkanı Akıncı ve CTP Genel Başkanı Mehmetali Talat’ı eleştirdi.
Töre yaptığı yazılı açıklamada Özgürgün’ün Talat ile olan diyalogunun kabul edilemez olduğunu savundu.
ÖZGÜRGÜN’ÜN TALAT İLE OLAN DİYALOGU KABUL EDİLİR DEĞİLDİR
Töre açıklamalarına şöyle devam etti;
‘’Kıbrıs müzakerelerindeki süreç içerisinde tavizkar ve teslimiyetçi bir tutum izleyen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve CTP Genel Başkanı Mehmetali Talat, Kıbrıs Türk halkının endişe ve korku içerisinde olduğunu görmezlikten gelmektedirler.
Rum tarafı niyetini açıkça ortaya koymasına rağmen, çözümün hemen olabileceği ifadeleri ciddi bir zayıflık ve peşinen Rumların haklılığını kabul etmeye, Kıbrıs Türk halkını ve Türkiye’yi de suçlu duruma düşürmektedir.
Güzelyurt Rumları Güzelyurt’a döneceğiz eylemi yaparken, Mesarya, Maraş ve Karpaz Rumları da Mesarya’ya, Maraş’a, Karpaz’a dönüş hazırlıkları içerisinde olduklarını sürekli olarak vurgulamaktadır. Rum liderler kuzeydeki her karış toprak için mücadele ettiklerini, temel özgürlükler adı altında geri dönüşün kısıtlanamayacağını vurgulamaktadırlar. Türkiye’nin garantisini kabul etmiyor ve iki kesimliliği yaptıkları istekle ortadan kaldırıyorlar. Siyasi eşitliğin temeli olan dönüşümlü başkanlığı kabul etmiyorlar. Türkiye’nin garantör ülke olmasını hiç kabul etmiyorlar.
Talat çıkacak olan herhangi bir anlaşmaya ‘’evet’’ denmesi yönünde çağrıda bulunmaktadır. Toprak ve mülkiyet konusunda çok ciddi tavizler verilmesine hem Akıncı hem de Talat yeşil ışık yakmaktadır.
UBP Genel Başkanı Özgürgün ise Mehmetali Talat ile uyum içerisinde olduğunu ifade etmektedir. Bu asla kabul edilir bir durum değildir. Hem Kıbrıs meselesinde hem de Anavatan Türkiye ile olan ilişkilerde örneğin su temin projesinde çok ciddi görüş ayrılıkları vardır. Buna rağmen uyum ve uzlaşı içerisinde olduğunu söyleyen Özgürgün, ülkeyi ve partisini değil sadece kurultayı düşünerek, kurultay hesabı içerisindedir.
UBP seçmenleri hem ülkemizde hem de partimizde yaşadığımız bu olumsuzlukları dikkate almalıdır. UBP’nin kuruluş amacında KKTC’ye, topraklarına ve Anavatan’a sahip çıkmak vardır. Bu felsefeyi taşımayanlar ve unutanlar, hükümetin küçük ortağı olarak partimize gölge düşürmüşlerdir.
Umarım seçmenlerimiz 31 Ekim’de partimizi yeniden kuruluş amaçlarından uygun çizgiye getirme yönünde oy kullanacaklardır. Ulusal davanın güçlü partisi olan UBP’yi yeniden ayağa kalkması gerekmektedir.’’
İlginizi Çekebilir