Kamu-Sen’den hükümete sert uyarı
GÜNDEMKamu-Sen Başkanı Metin Atan “Hükümetten desteğimizi çekiyoruz. Bu hükümetin artık iyi birşeyler yapacağına inanmıyorum” dedi
Kamu-Sen Başkanı Metin Atan ADA TV’de “Gündem Özel” programında Cüneyt Oruç’a konuk oldu, önemli açıklamalarda bulundu.
Oruç’un “Dün bir eylem oldu KTAMS’ın uyarı grevi ve o grevde Çalışma Bakanı da eylemcilerin yanındaydı ve “Eyleme katılanların yanındayım, haklı sebepleri var, eyleme katılmayanları da katılmaya davet ediyorum” dedi. Bu konuda sizin duruşunuz nedir?” sorusunu yanıtlayan Metin Atan “Bu olayın öncesine bakmak gerekiyor, daha önceden bu olayla ilgili duyumlar aldık. Gönül isterdi ki ilgili sendika bizlerle de istişare ederek bu hak davasında birlikte hareket edilebilsin. Bu hareketin haklı nedenleri var mı derseniz vardır tabii ki. Bizim sendika olarak duruş ve düşüncemiz her zaman için diyalogdan yanadır. Tabii ki grev yapmaktan aciz değiliz, istediğimizde daha da büyüğünü yaparız ama bu tip sorunların kavgacı bir tutumla değil istişare ve diyalog ile çözüleceği mantığı gütmekteyiz. Sayın bakanımızla bu konuları görüşüp konuyu dile getirdim, bu eksik personel sayısıyla ilgili bir görüşme yapalım en kısa sürede çözülebilecek olanları çözelim dedim. Bakan da bana “Yapılması gereken ne varsa tarafımızca yapılacaktır” dedi. Akabinde de KTAMS bu tip bir eylem yaptı. Tabii bakanın orada bulunması tam anlamı ile handikaptır. Çünkü bu eylem size karşı yapılmıştır. Dairelerde personel eksikliği çok büyük bir sorun halinde. Yalnız Çalışma Dairesi’nde değil trafik biriminde olsun, motorlu araçlarda olsun, vergi dairesinde olsun sıkıntılar büyüktür. Tabii buralara eleman alınırken bu işin ehli olan insanların alınması lazım. Kamu Hizmeti Komisyonu’nun sınavına girerek bu eksikliklere katkı koyabilecek kişilerin istihdam edilmesi gerekmektedir. Bizde bir geçici furyası vardır ordan oraya sürüklenmektedirler. Bu da büyük bir yanlıştır. Burada personel alımının mümkün olmadığı bilinmektedir. Çünkü bir kota belirlenmiştir ve bu kota da ağzına kadar doludur” dedi.
Kamu Reform Yasası sorunlu
Kamu Reform Yasası’nın gündemde olduğuna da dikkat çeken Atan “Bize Başbakanlık tarafından bu yasa yollandı ve tarafımızca incelendi. Bu yasayı İncelediğimizde bayağı anomaliler vardı. Örneğin Kamu Hizmeti Komisyonu’nun şekli değişiyor, geçicilerle ilgili sorunlar bulunmaktadır. Bunun gibi bir takım sıkıntılar var bunlar da istişare ile halledilebilir düşüncesindeyiz. Çünkü bu Kamu Reform Yasası 2006’dan beridir gündemde, devamlı suretle gel-git yapmaktadır. Bu kez olacak mı derseniz şunu söylemem gerekecek bu hükümete sendika olarak destek vermiş bulunmaktayız ve artık Hükümet’ten desteğimizi çekiyoruz. Bu hükümetin artık iyi şeyler yapacağına inanmıyorum”
Oruç’un “Ne oldu da bu hükümet sendika olarak sizin güveninizi sarstı?” sorusunu yanıtlayan Atan “Bu hükümetin gelişi zaten sıkıntılıydı ama bir şans verilmesi gerektiğini söyledik. Baktık ki hükümet yetkililerinin her birinden farklı sesler çıkıyor. Bakın yine dile getiriyorum bunların içinde en iyi siyasetçi Serdar Derktaş’tır. Şu an bu ülkenin başbakanı da odur. Çünkü Maliye Bakanı ne derse o yapılıyor. Bakın yakın zamanda bir CAS sorunu yaşandı sayın Denktaş işten durdurulacaklarını söyledi başbakan ise “hayır devam edeceksiniz” dedi bekleyin görün sonuç ne çıkacak. Bu arada sayın Özersay da bu hükümetin bir ortağı fakat herhangi bir görüşü var mı bu CAS konusunda? Hayır yok. Peki Cemal Özyiğit’in var mı? Hayır yok. Onlar sessiz sedasız kaldılar ya da dillendirmedikleri farklı bir düşünceleri mevcuttur. Bakın bu sistem bu şekilde yürümez. Hayat pahalılığını Maliye Bakanı açıklamış, bunu Başbakan’ın açıklaması gerekmez mi? Çünkü bütün kamuoyunu ilgilendiren bir meseledir bu. Ben gerçekten sükut-u hayale uğruyorum, bu hükümetin artık nereye varacağı konusunda endişelerimiz de had safhadadır” ifadesini kullandı.
Hükümette herkes farklı telden çalıyor
Hükümet’in ne Müşavirlik Yasası’nda, ne yolsuzlukların üzerine gitme konusunda ne de vatandaşlıklar konusunda ilerleme kaydedemediğine dikkat çeken Metin Atan “Özellikle bu Müşavirlik Yasası Anayasa Mahkemesi’ne gidiyor hükümetin bir ortağı çıkıp bu yasanın geri döneceğini söylüyor. Böyle bir durum olabilir mi? O yüzden herkes farklı telden çalıyor diyorum. Vatandaşlıklar konusunda da bir çok sıkıntı yaşandı. Bu vatandaşlıkların verildiği hükümette Serdar Denktaş yok muydu? Bakanlar Kurulu kararınca verilen bu vatandaşlıklarda Sayın Denktaşın imzası yok muydu? Peki neden çıkıp bunları hangi sebeple imzaladığını ve bu vatandaşlıkların verildiğini açıklamıyor” diye sordu.
Sosyal Sorumluluk Projelerine destek
Programda uyuşturucu ile mücadele konusundaki bir soruyu yanıtlayan Metin Atan, “Bizim yıllardır sendika olarak yalnızca üyelerimizin haklarını korumak değil sosyal sorumluluk projeleri ve bir çok etkinliğimiz de mevcuttur. Örneğin çevre, uyuşturucu, insan hakları, mobbing gibi bir çok konu da ayrı ayrı komitelerimiz mevcuttur. Biz sendika olarak en çok seminer yapan sendikayız. Niye? Çünkü insanlarımızı bilinçlendirmek, geliştirmek adına devletin yapması gerekenleri de biz yüklenmiş ve vazife edinmiş durumdayız” diyerek şunları kaydetti:
Uyuşturucunun girmediği yer kalmadı
“Yeni Kamu Reformu Yasası içerisinde bir yılda 30 saat hizmet içi eğitim yapılması gerekir. Fakat bu sürenin yeterli olmadığını düşünüyoruz ve diyoruz ki gelin bunları birlikte yapalım. Katkıyı ortak koyalım ve bu bilgilendirmelerle insanlarımızı geliştirelim. Biz bunu misyon olarak kabul ettik ve ister destek olsunlar ister olmasınlar sendika olarak bu seminerleri yapmaya devam edeceğiz. Özellikle çağımızın kanayan yarası olan uyuşturucu konusuna çok büyük bir önem verilmesi gerekmektedir. Çünkü artık uyuşturucunun girmediği yer kalmamıştır ve özellikle gençlerimizi ölüme kadar götürmektedir. Rehabilitasyon merkezleri açıldı fakat bunun yeterli olmadığını görüyoruz. Bizler ebeveynlerin çocukları ile bire bir ilgilenmelerini ve arkadaşça yaklaşarak sorunlarını dinlemelerini tavsiye ediyoruz. Tabii devletin de bu konuda sanatsal sportif faaliyetler ile çocuklarımız meşgul edip yanlış yöne sapmalarını engelleyici kararlar alması gerekmektedir. Bunlar çok zor şeyler değildir hep birlikte el ele vererek bu işleri gerçekleştirebiliriz. Ama bizde ne oluyor 26 Haziran uyuşturucu günü diyoruz bir seminer düzenleniyor ve ertesi gün unutuluyor. Biz sendika olarak bu şekilde bakmıyoruz bu olaya ve elimizden geleni yapıyoruz. Başbakanlık’ta bu konuyla ilgili çalışmalar yapılıyor ama yeterli olmuyor”
KTHY Binası ile ilgili son durum nedir?
Programda KTHY konusuna da değinen Kamu-Sen Başkanı Metin Atan “Biliyorsunuz 2010’dan beridir havayolumuz batmış vaziyettedir ve bunun sebebi de çalışanlar değil siyasilerdir. İşin başına bilirkişi getirilmedi işbilmez kişilerce bu havayolu yönetilemedi ve batırıldı. Ben bu işin içindeyim, o dönem Bilal İnce 20 milyon doları çantaya koyup gelmişti. Dedi ki “Havayollarının 20 milyon dolar borcu bulunmaktadır bunu isterseniz birlikte katkı koyarak bu gemiyi yüzdürelim” Çünkü bu KTHY bizler için çok önemliydi, bayrak taşıyıcımızdı. Ve ne oldu? “Hayır” denildi, adam aldı çantasını gitti ve KTHY battı gitti. KTHY’ye ait bina ile ilgili biz sendika olarak çok büyük mücadeleler verdik. 2010’dan beridir bu konu ile yakından ilgilendik. Sonuç itibarı ile çalışanların alması gereken tazminatlar vardır ve bunlar ödenmemiştir. Bu tazminatlar için de bu binanın satılması gerekiyordu. Bu bina için 3 defa ihaleye gidildi ikisinde başka dolaplar döndü. Amaç bu binanın devlete kalmasını sağlamaktı. Sayın Maliye Bakanı’nın da dediği bu çalışanların 27 milyonluk bir ihtiyat sandığı borcu vardır ve ben bu parayı oraya yatıracağım dedi. Ama bakın mahkeme karar vermiş ve demiş ki bu yer ihaleye çıkacak satılacak ve bu yerin borçları ödenecek ve sonra çalışanların hakkı kendilerine verilecek. Ama Maliye Bakanı çıkmış diyor ki “Hayır ben bu parayı alacağım ve İhtiyat Sandığı’na yatıracağım, tazminatları vermeyeceğim. Bu nasıl iş, o binayı satışa çıkarıyorsun, devlet olarak alıyorsun ve gelirini de “İhtiyat Sandığı’na yatıracağım” diyorsun, bu iş böyle olmaz. 3 ihalede de en son Bakanlar Kurulu’ndan karar üretildi bu binayı devlet alacak diye ve satış gerçekleşti devlet bu binaları aldı ’luk kısmını yatırdı. Sanıyorum 7 Temmuz’da da geri kalan kısmı yatırılır ve bu bina konusu da çözülmüş olacak. Tabii Maliye Bakanı’nın çıkıp da bu parayı İhtiyat Sandığı’na yatıracağım demesiyle de değil. Burada mahkemenin bir kararı var ve diyor ki “aAlacaklılara bu para verilecektir. Bu olayın bir de Türkiye ayağındaki çalışanların açtıkları dava da bulunmaktadır ve o da sonuçlanmıştır onların da alacakları vardır” diye konuştu.
Herşeyi biz yaparız mantığından vazgeçilmeli
Son olarak hükümet yetkililerine seslenen Metin Atan “Biz her türlü diyaloğa açığız, her türlü daveti yapıyoruz, diyalog yollarını kapatmayın biz sendika olarak her türlü desteği vermeye açığız. Çünkü aynı gemideyiz ancak benim bu hükümette gördüğüm “herşeyi biz yaparız” mantığıdır ve bu mantığı bir kenara bırakmaları gerekmektedir” uyarısında bulundu.
İlginizi Çekebilir