Rum Basını: Türkiye, AB Güvenlik Fonundan Yararlanmak İçin Kıbrıs Politikasında Manevra Hazırlığında

Birleşmiş Milletler (BM) temsilcilerinin adadaki temaslarının ardından Rum basını, Kıbrıs sorununda yeni bir diplomatik sürecin şekillenmekte olduğuna dikkat çekti. Gazeteler, Ankara’nın Avrupa Birliği (AB) güvenlik fonu olan SAFE programından yararlanmak için Kıbrıs politikasında taktiksel manevralara hazırlanabileceğini öne sürdü.

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’taki Özel Temsilcisi ve Barış Gücü Misyon Şefi Khassim Diagne, geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis ile ayrı ayrı görüşmeler gerçekleştirmişti. Bu temasların ardından, Genel Sekreter’in Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’in kasım ayı başlarında adaya gelmesiyle diplomatik trafiğin hız kazanması bekleniyor.

Kathimerini gazetesi, “Kıbrıs Sorunuyla İlgili Piyonlar Diziliyor” başlıklı haberinde, Erhürman ve Hristodulidis arasında bir telefon görüşmesi yapıldığını, BM misyonunun ise Holguin’in adadaki varlığı sırasında bir veya iki üçlü görüşme hedeflediğini yazdı. Haberde, Rum yönetiminin Erhürman’ın tutumu ve Türkiye’nin olası yaklaşımını yakından takip ettiği belirtildi.

Gazeteye göre, Rum tarafı üç kritik unsuru analiz ediyor:

Türkiye’nin, Holguin’in dahil olacağı üçlü görüşmelere yaklaşımı,

Erhürman’ın müzakere ekibindeki tercihleri,

Cumhurbaşkanı Erhürman’ın Ankara’ya olası ziyareti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yapacağı görüşmenin içeriği.

Holguin’in kasım ayı başında adaya gelişi, aralık ayında yeni bir uluslararası konferans hazırlığının da sinyali olarak değerlendiriliyor.

Diğer yandan Fileleftheros gazetesi, “Ankara Kıbrıs Sorununda Manevra Yapmaya Hazırlanıyor” başlıklı haberinde Türkiye’nin Kıbrıs politikasında taktiksel değişiklikler planladığını iddia etti. Haberde, Türkiye’nin AB’nin SAFE güvenlik fonuna doğrudan katılım elde etmek için Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın itirazlarını azaltmayı hedeflediği ileri sürüldü.

Gazete, Türkiye’nin stratejik hedefini değiştirmediğini, ancak “iki devletli çözüm” söylemini federasyon formatına dönüştürerek uluslararası çevrelerde manevra alanı yaratabileceğini öne sürdü.

Haberde ayrıca, Türkiye’nin İsrail’in Güney Kıbrıs’taki askeri varlığına güvenlik gerekçesiyle karşı çıktığı, bu nedenle Kıbrıs sorununda etkin bir rol üstlenerek bölgesel dengeyi lehine çevirmek istediği savunuldu.

Rum basını, Erhürman’ın seçilmesinin Rum siyasi çevrelerinde tartışmalara yol açtığını ve 2026 ile 2028 seçimleri öncesinde Kıbrıs meselesinin yeniden iç siyaset malzemesi haline geldiğini yazdı.

Gazeteler, önümüzdeki dönemde Ankara’nın diplomatik tutumunun ve BM nezdindeki temasların, Kıbrıs sorununda yeni bir müzakere sürecinin şekillenmesinde belirleyici olacağı yorumunu yaptı.