Yeniboğaziçi’nde iki yıl önce Crystal Rocks Otel’in sahil şeridinde, metomil zehriyle öldürüldüğü ve bir çukura gömüldüğü iddia edilen Adanalı Ahmet Aybak ile ilgili cinayet davası devam ediyor. Başkan Duriye Elkıran, Yargıç Hasan Dağlı ve Yargıç Mesut Mesutoğlu’ndan oluşan Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesi’nin baktığı davada, İddia Makamı Başsavcılık adına Kıdemli Savcı Mustafa İldeniz, sanık İbrahim Maraşlı ve Mustafa İlhan Tuncay ile sanıkları temsilen Avukat Yunsal İlhan, Avukat Emre Kadri ve Avukat Rifat Reis hazır bulunuyor. Davanın dünkü celsesinde, mahkemeye savunma maksatlı tanıklarını dinletmeye devam eden Avukat Yunsal İlhan, İbrahim Maraşlı’nın eşi Angela Sin Maraşlı ve Türkiye’nin ilk Adli Entomoloğu Uzman Biyolog Nihal Açıkgöz’ü tanık kürsüsüne çağırdı. İlhan, Uzman Biyolog Nihal Açıkgöz’e bir vatandaşın ihbarı üzerine, ölümünden 26 gün sonra gömüldüğü çukurdan çıkarılan Ahmet Aybak’ın ceset ve çevresinde sinek, larva, kurtçuk ya da böceklere ait parçaların bulunmamasının açıklamasının ne olduğunu sordu ve bu yönde detaylı cevaplar aldı. Uzman Biyolog Nihal Açıkgöz, yaptığı çalışmalardan bahsederek, cesedin bulunduğu bölgede yaptığı bir deneyi mahkemeye sundu ve incelediği CD, ifade ve raporlardan, cesedin bulunduğu çevrede gerekli incelemelerin yapılmadığı iddiasını ortaya koydu. “Ayak ucu görülen bir ceset toprakta kalmaz” diyen uzman tanık, “Kuş, köpek ya da fare, kokuşmuş cesedi topraktan çıkartması gerekirdi. Zehir olsaydı, kuş ölüsü bulmanız gerekirdi. Kuşa gelen ölü sinekler bulmanız gerekirdi. Yok. Ceset kokusu varken, sinek, böcek gelmemesi mümkün değil. Tek açıklama, ceset olay yerine yeni taşındı” dedi. Zehir varsa böcek de var Bu gibi vakalarda en önemli inceleme ve araştırmanın toprak yüzeyinde yapıldığına vurgu yapan uzman, son derece zararlı ve topraktaki yarılanma ömrü 14 gün olan bir zehirle öldürüldüğü iddia edilen maktulün cesedinde ve çevresinde gerekli inceleme yapılmadığı üzerinde durdu. Gerekli incelemelerin yapılması halinde, varsa, zehirin bulunabileceğine vurgu yapan uzman tanık, şöyle konuştu: “Toprak elendiğinde böcek varsa görülürdü. Hele kumlu toprakta, çok rahat. Ancak, dikkatli davranılmazsa, ceset üzerinde var olan böcek ışığı gördüğü anda saklanır. Dokunduğunuzda var olanlar uçar. Oynatırsanız, yumurtalarını düşürürsünüz. Eğitimli olmayan gözden de bunu görmesini bekleyemezsiniz. Böcek varsa, bilgi eksikliğinden, aşina olmayan bir gözün fark etmemesinden ya da göz ardı edilmesinden görmemiş olabilirsiniz. Ancak, zehir varsa, böcek de vardır. Ekolojinin kuralı budur. Yoksa, tek açıklaması ceset, olay mahalline yeni taşınmıştır.” “Zehir varsa, böcek gelecek ve orada ölecek” diyen Nihal Açıkgöz, zehirli bir alanda böceğin kalkıp gitmesi gibi bir durumun söz konusu dahi olamayacağını sözlerini şu ifadelerle destekledi: “Ayak ucu görünen bir ceset var. Üç kürek darbesinden sonra koku geliyor denildi. Koku çıkıyorsa, ceset böceğinin gelmemesi mümkün değil. 20 km uzaklıktan kokuya gelen sinek, mutlaka gelirdi. Artı bir de zehir varsa, mutlaka, parçası, kanadı, anteni ya da başka bir şeyi bulunurdu. Olay tarihinde sıcaklık 19 dereceydi. Yumurtlama ısısı mükemmel. Zehir olsaydı sinek görülecekti. Zehirli madde böceği çeker. Zehir, böceğin doku duyularına hitap eder.” Ismarlama şahadet Tanıkları sıkı bir istintaka tabi tutan Kıdemli Savcı Mustafa İldeniz, her iki tanığın da ısmarlama şahadet verdiğini söyledi. Mustafa İldeniz, çöpte bulunan emarelerle ilgili sıkı bir istintaka tabi tuttuğu sanık İbrahim Maraşlı’nın eşi olan Angela Sin Maraşlı’ya, “Eşini mahkumiyete giden yoldan kurtarmak için, ifadene ters şahadet veriyorsun. Ismarlama, taraflı şahadet veriyorsun” iddiasını ortaya koydu. İldeniz, Uzman Biyolog Nihal Açıkgöz’e da birçok soru yöneltti ve ‘taraflı tanıksınız’ dediği uzmana, adli toksikoloji ve entamotoksikoloji uzmanlığı olmadığından, yorum yapamayacağı iddiasında bulundu. Yürüttüğü davaya, çalışmalarının emsal olamayacağı iddiasını ortaya koyduğu tanığa, cesedin bulunduğu mahalde sinek, larva, kurtçuk ya da bu böceklerin parçalarının bulunamamasının nedeninin metomil olduğunu sürekli yineleyen Mustafa İldeniz, metomil zehirinin böcek ve sinekleri imha etmek için üretildiğine de dikkat çekti. İldeniz, “Sinekler akıllı hayvanlardır. Duyargalarıyla zehiri algılar ve gelmezler. Zehirli ceset mahalline uğramazlar. Olsaydı, deneyimli Adli Tıp Uzmanı İdris Deniz görecekti, olmadığı için görmedi” dedi. Uzman tanık Nihal Açıkgöz ise bu iddiaları reddetti ve şu yanıtı verdi: “Ceset üzerinde zehir olsaydı, böcek artıkları olacaktı. Başka bir durum söz konusu olamaz. Gelmemelerinin izahı zehir değildir. Zehirde böcekleri çeken madde var. Yüzeyden toprak alıp baksalardı, durumu açıklayabilirlerdi. Olgulara göre tek açıklama cesedin taşınmış olmasıdır.”
CESED BAŞKA YERDEN TAŞINMIŞ...

Abone olAhmet Aybak cinayeti davasında,Türkiye’nin ilk Adli EntomoloğuUzman Biyolog Nihal Açıkgöz,cesedin bulunduğu yerde sinek,larva, kurtçuk ve böceğerastlanmadığına dikkat çekerek,ilginç bir iddiada bulundu:
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın