Dr. Yeşil yaptığı açıklamada, “Diş eti hastalıkları genellikle başlangıçta ağrısız seyreder. Ancak diş eti kanaması, şişlik veya kötü koku gibi belirtilerle kendini göstermeye başladığında, artık ilerlemiş bir tablo söz konusudur. Bu durum yalnızca ağız içi dokuları değil, genel sağlığı da etkileyebilir,” dedi.
Yeşil, diş eti hastalıklarının kalp-damar rahatsızlıkları, diyabet ve bağışıklık sistemi zayıflığıyla da bağlantılı olabileceğini belirterek, erken teşhisin büyük önem taşıdığını vurguladı.
“Diş etlerini korumak, sadece güzel bir gülümseme değil, aynı zamanda genel vücut sağlığı için de gereklidir. Düzenli diş taşı temizliği, doğru fırçalama teknikleri ve ara yüz fırçası kullanımı diş eti sağlığını korumada etkili yöntemlerdir.”
Dr. Yeşil, estetik açıdan da diş eti görünümünün kişinin özgüveni üzerinde doğrudan etkisi olduğunu söyledi.
“Sağlıklı diş etleri, kişinin daha rahat gülümsemesini sağlar. Bu da hem sosyal hem psikolojik açıdan olumlu bir etki yaratır. Diş eti tedavileri artık ağrısız ve hızlı şekilde yapılabiliyor. Dolayısıyla erken müdahale her zaman en doğru adımdır,” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın